Kuruluştan Yok Oluşa ” Tapınak Şövalyeleri “

Tapınak şövalyeleri ne için kuruldu. Örgütün kuruluş amacından dağılmasına kadar dünya sahnesinde neler yaşandı. Hristiyanlık ve Müslümanlık aleminin temellerini sarsan bu örgütün başka hangi gizemli örgütlerle ilişkisi vardı.

Tapınak şövalyeleri Örgütünün Kuruluş amacı

Birinci haçlı seferinden sonra kudüste krallık kuran hristiyanlar, bölgede kalıcı olmak adına çalışmalara başladılar. Kontluk askeri güç ve nüfus konusunda dönemin ihtiyaçlarını karşılayamadı. Kudüs haçlı devleti kurulduktan sonra sefere katılan hristiyanların çoğu avrupa’ya tekrar dönmek istiyordu. Kudüs’ten çıkarılan müslümanlar da şehrin etrafından uzaklaştırılamamış, her an tekrar çatışma ortamının yaşanma ihtimali mevcuttu. Hristiyanlar hac döneminde müslümanlar ile hristiyanlar arasında yaşanacak çatışmaları önlemek adına, haç yollarının güvenliğini sağlayacak bir yapının kurulmasının elzem bir durum olduğunu düşünüyorlardı. İşte tapınak şövalyeleri örgütünün kuruluş amacı bu idi.

"<yoastmark

Tapınak şövalyeleri nasıl kuruldu.

Tapınak şövalyeleri örgütü, Hugh de payens’in liderliği ile 9 kişilik bir şövalye ekibi ile kuruldu. Kurulurken kendilerine İsa’nın yoksul askerleri adını vermişlerdi. Örgüte katılan herkesin bütün mal varlığından ve servetinden vazgeçmesi gerekiyordu. Dünya malının Hz. İsa’nın yolundan gitmeye engel olduğunu düşünerek maneviyata daha çok önem vermişlerdi.

Tapınak şövalyelerinin büyümesi ve yayılması.

İlk kurulduklarında kudüs patriğine bağlı olan örgüt, hızla gelişerek papalığın kendilerini resmi olarak tanımasını istediler.

Aziz bernard bu konuda örgüte çok yardımcı oldu ve papalığa sürekli mektuplar göndererek örgütün tanınmasını sağladı.

Bernard’ın çabaları neticesinde papalık 1129 yılında düzenlenen Troyes konsilinde resmi bir örgüt olarak tanındı. Şövalyelerin saflığı ve temizliğini sembolize etmesi adına resmi kıyafetleri beyaz pelerin olarak tercih edildi.

Konsülde alınan kararlar doğrultusunda günahlarının bağışlanmasını isteyen herkes örgüte katılmak istiyordu.

Bu konsülden sonra tapınak şövalyeleri başta fransa ve ingiltere olmak üzere tüm avrupada hızla yayılmaya başladı.

tapınak şövalyeleri taraftar toplama çabaları
tapınak şövalyeleri taraftar toplama çabaları

Tapınak şövalyelerinin taraf ve kaynak toplama çalışmaları

Hugh de payens normandiya krallığı, ingiltere ve iskoçyadan yüklü miktarda maddi kaynak ile beraber çok sayıda üye de toplayarak kudüs’e geri döndü. Zamanla servetleri o kadar çoğaldı ki, maddi kaynakları yönetmek için ayrı bir birim kurma gereksinimi hasıl oldu. Birçok soylu belli bir süre için de olsa örgüte hizmet etmeyi vazife olarak görüyordu.

Tapınak şovalyelerinin siyasi iradenin askeri gücü olması

Tapınak şövelyeleri papalığın kutsal savaş anlayışının resmi ve profosyonel ordusu olmuştu. Papalık tarafından verilen bütün askeri görevleri sorgulamadan yerine getiriyordu.

Örgütün Eylemlerinden rahatsız olunması ve eleştirilmesi

Örgütün elinde bulundurduğu güç, papalığın desteği, maddi ve manevi destek görmesi içeride ve dışarıda bazı rahatsızlıkların dile gelmesine sebep olmuştur.

Örgütün askeri karekterinin, dini değerlerle örtüşmediğini savunanlar dini bir örgüt olan tapınak şövalyelerinin silahlı uygulamalarının hristiyanlık öğretilerine aykırı olduğunu savundular. Bu eleştirilerin git gide yayılmasının ardından örgüt, silahlı eylemlerin sadece hristiyanlığa karşı olanlara karşı yapıldığını beyan etse de bu beyanı destekleyecek hiçbir kanıt sunamıyordu. Öyleki örgüte karşı olan birçok kişinin infaz edilmesi, örgütün kendisine karşı olan hristiyanları bile ortadan kaldırdığını açıkça gösteriyordu.

Tapınak şövalyeleri Kurtulma çabaları
Tapınak şövalyeleri Kurtulma çabaları

Örgütü Aklama ve Temize Çıkarma Çabaları

Örgüt bu durum sonucunda Aziz Bernard’ın yeniden desteğine ihtiyaç duyarak kendisine müracaat ettiler. Aziz bernard tapınak şövalyeleri için “Yeni Şövalyeliğe Övgü” adında bir risale yazdı. Bernard’ın yazdıklarına göre tapınakçılar hem bu dünyanın hem de manevi dünyanın kötülüklerine karşı mücadele eden bir örgüttü. Şövalyelerin görevinin Hz. İsa adına öldürerek hem maddi dünyayı, hem de manevi dünyayı kötülüklerden temizlemek olduğunu belirtti.

Diğer yandan papa 2. İnosent 29 mart 1139 tarihinde “Omne Datum Optimum” yani “ Bütün iyilikler tanrıdan gelir” adlı ferman çıkardı. Bu ferman ile tapınak şövalyelerine çok geniş imtiyazlar tanınmış oldu. Buna göre tapınakçılar kilise ve aşar vergisinden muaf olacak, Din adamları ve cemaatlerden vergi toplayabilecek, Müslümanlardan elde edilecek tüm ganimetlere el koyabilecek, Kendilerine ait mezarlıkları olacak, Dış müdahale olmaksızın kendi liderlerini seçebileceklerdi. Elde ettikleri bu ayrıcalıklar ne yazık ki kendilerine olan eleştirileri azaltmak yerine daha çok artırdı. Ancak dönemin en güçlü örgütlerinden biri olmaları, Kilisenin gücünü de arkalarına almalarından dolayı hiç kimse onlara dokunmaya cesaret edemiyordu.

"<yoastmark

Tapınak şövalyeleri ‘nin diğer örgütler ile özellikle de haşhaşiler ile bağı ve iletişimi

Tapınak şövalyeleri ile haşhaşiler arasında kurulan iletişimin 1152 yılında Trablusta düzenledikleri bir suikast ile kurulduğu bilinmektedir. Haşhaşilerin ortada hiç bir neden olmaksızın Raymend’ı öldürmeleri, tapınak şövalyelerine intikam alma fırsatı tanıyarak bölgeye müdahale etme hakkı tanımış oldu. Bu durum karşısında şövalyeler intikam almak adına bölgede büyük katliam yaptılar. Ardından haşhaşileri haraç ödemeye mahkum ettiler. Ancak haşhaşiler vergiyi ödemeyi reddederek elçileri tapınak şövalyeleri tarafından öldürüldü. Aralarında görünen bu çatışma ortamının bir maskeleme olduğunu öne süren Hammer iki örgütün gizli bir şekilde aynı amaçlar doğrultusunda hareket ettiğini öne sürmüştür.

tapınakçıların ortadan kaldırılması
tapınakçıların ortadan kaldırılması

Tapınak şövalyeleri ‘nin Ortadan Kaldırılması.

14. Yüzyılda 4. Philippe’nin Fransa tahtına çıkması tapınak şövalyeleri açısından karanlık bir dönemin başlangıcı sayılabilir. Fransa tahtına çıkmış olan Philippe, fransa krallığını avrupanın en monarşik, en güçlü krallığı yapmakta kararlıydı. Bu durum kilisenin ve din adamlarının işine gelmiyordu. Öyle ki kralları bile kendileri seçmek, kilisenin gücünün kralların gücünden daha üstün olduğunu göstermek istiyordu. Kral ile Kilise arasında büyük bir mücadele başladı. Kral Philippe kilisenin gücünü kırmak için, kilisenin askerleri olarak bilinen tapınak şövalyelerini ortadan kaldırmanın işini kolaylaştıracağını biliyordu. Bu sebeple örgüt hakkında istihbarat toplamaya başladı.

Topladığı istihbarat sonucunda Kral, ilk etapta tapınak şövalyelerini doğuda müslümanlarla iş birliği içinde olduğunu, kuruluş amaçlarına ihanet ettiklerini, Kutsal değerlere sahip çıkmadıklarını belirtti. İddialar bunlarla da sınırlı değildi. Kralı’ın örgütten ayrılan eski üyeleri yakalayıp örgüt yapısı içerisinde yaşanan olayları öğrenmesi, durumun önemini gözler önüne seriyordu. Örgütten ayrılan eski tapınakçıların ifadeleri kan dondurur cinstendi. Örgüte yeni katılan üyeler eşcinselliğe zorlanıyor, kabul etmeyenler acımasızca öldürülüyordu. Hristiyanlığın kutsal değerlerine saygısızlık yapılıyor, maddi kazançlar manevi değerlerin önüne geçiyordu. Hatta üyelerin puta taptıkları söyleniyordu.

Kral bu durumu acilen papaya bildirdi. Daha önce örgütün içerisine casus olarak yerleştirdiği adamları sayesinde tüm bu söylentilerin doğrulunu teyit eden kanıtları elde ettikten sonra 13. cumada tapınak şövalyelerine büyük bir operasyon yapılarak birçok örgüt üyesi sorgulanmak üzere tutuklandı. Bütün mal varlıklarına el konulan örgüt üyelerine yapılan bu operasyon neticesinde kısa sürede bütün avrupa’ya yayıldı. 24 Ekim 1307 örgütün örgütün fransa engizisasyon mahkemesinde yargılanmalarına başlandı. Bu yargılanma aşamasında örgüt üyelerinden inanılmaz itiraflar duyulmaya başladı. Jacques de Molay’ın itirafları büyük yankı uyandırdı. İfadesinde İsa’yı inkar ettiğini, ritüellerde haça tükürdüğünü itiraf ederek insan olarak hata işlediğini belirtse de cezadan kaçamadı. Tapınak şövalyeleri yargılamalar sırasında çeşitli işkencelere maruz kaldı.

tapınakçıların ortadan kaldırılması
tapınak şövalyeleri ortadan kaldırılması

Tapınak şövalyeleri ‘nin Resmi olarak ortadan kaldırılması

Tapınak şövalyeleri yaklaşık olarak 200 yıl hüküm sürdükten sonra papa 5. clementin’in “Vox İn Exelco” adlı bildirisi ile resmi olarak sonlandırıldı. Papa daha sonra yayımladığı “Ad Providam” adlı bildirisi ile örgütün tüm mal varlığının monarşi yanlısı “hospitalier” örgütüne devredildiğini açıkladı. Böylece Tapınak şövalyeleri örgütü resmi olarak son bulmuş oldu.